Havuzdan Kareler-Sesler-Yüzler-3

...
Havuzdan Kareler falanistan.falanication.

Bugün 3 Rusla açtım dükkanı.Ne zaman rus dense aklıma Metin Yıldız geliyor.gülüyorum.
"o rus bu bayan mı?"
Kelimelerle nasıl oynanması gerektiğini iyi biliyor.
Çince öğrenmek isteyen iki kadın.Kitabı açıyorlar,bakıyorlar,yazıyorlar,çiziyorlar olmuyor.Biri "ben gidip içecek birşeyler alıp geleyim"diyor.
diğeriyse"evet içince iyi öğreniriz."
Metin Yıldıza sevgiler.,saygılar dopdolu.

Geleyim benim ruslara.Türkçeyi daha tam öğrenememişler.hani çaya "çeh" diyorlar."çeh"istiyorlar,veriyorum sonra elime para tokuşturuyorlar."bedava"diyorum anlamıyorlar."arkadaşım.çay beleş.devletin malı deniz yemeyen keriz"diyorum onu da anlamıyorlar.Sonra biz çılgın Türklerin taktiğini uyguluyorum..
"Be!-da!-va!.yok pa-ra!no no!"heceleyip bağırınca şıpdidik kapıyorlar Türkçeyi.

Annemin evinden babamın evine geçiş yaparken 2,5 saatlik yol katediyorum ve bu 2.5 saatlik yolda 3 vesait,2 dolmuşa 1 d otobüse bindiğimden Türkleri herkesten iyi tanıdığımı düşünüyorum.Bu yollarda geçen bir maceramı paylaşmak isterim.
Adam ingilze benziyor.tamam ingiliz olsun.ulusta bir ingiliz.İngiliz olup angaranın ulusunda dolmuşların son durağına düşmüşsen geçmişinde çok büyük bir günah işlemişindir.
Birşeyler soruyor.elinde ki kağıdı dolmuş şöförüne uzatıyor arabanın içinden.
dolmuşçu:
-SA-AAA DÖÖÖNN-CEEENN!!!!DÜZZZ GİİİİTTT SAP-MAA-DAANNN!İLERR-LEE KAARR-ŞIII-NAAA ÇIKKKAAAARRR"
ingiliz günah keçisi:
-vat?he,hi?hey hu e ö.
dolmuşçu:
-hadi bağalım saatim geldi kuyubaşııı kuyubaşıııı!
-----
Rus bayan cebime koydu parayı.güldü sonra gitti.ikisi burda hala yüzüyorlar deli gibi..kimseye aldırış etmeden.üstsüz yüzüyorlar yanlarında haşamaları kadınlar varken.onlara inat gibi ya da haşama çıplaklığa inat gibi.rus olmak günahtır dercesine kadınlara bakıyorlar.

kadın haşamanın paçalarını sıyırıp ayaklarını havuzun içine koydu.gözü hala onlarda.

dışa vuruş aslında bu.çevreleri tamamen kapalı olduğundan bir ışıltı gördüklerinde hemen ona doğru ilerliyorlar.

9 blok öteden bikiniyle gelen bir kadın,yan bloktan karaçarşafıyla gelen bir kadın.

özgürlük mü denir bilemem buna.
belki özgürlük çıplaklıktır.belki özgür olup çarşaf giymek laikliktir.
belki özgürlük yoktur.varsa da içimizde mi dışımızda mı?bulunursa da bu inkılapçılıktır.
murathan munganın,üstadımın dediği gibi
"ya dışındasındır çemberin,ya da içinde yer alacaksın
kendin içindeyken,kafan dışındaysa"